Japonya Seyahat Tavsiyeleri 1
Japonya’da gezi başlığı altındaki ilk yazımıza nereden başlasam bilemedim ve en iyisi en baştan başlamak diye düşündüm. Yani Japonya’ya gitmek için gerekli olan parayı nasıl biriktirebiliriz ve geziden nasıl tasarruf edebiliriz. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki bu bizim kişisel deneyimlerimizden yola çıkarak oluşturduğumuz bir yazı bu yüzden vermiş olduğumuz tavsiyeler bizim kendi görüşlerimizi içeriyor. Size uymayabileceği gibi mutlak doğru da değildir. Sadece bir abla tavsiyesi olarak görebilirsiniz. Uyarımızı da yaptıysak başlıklar altında önce nasıl para biriktirebiliriz ona bakalım.
Paranızı Döviz Cinsinden Biriktirin
Öncelikle ülkemizdeki ekonomik kriz ve artan döviz kurları hepimizin malumu. Bu yüzden Japonya’ya gitmek için Türk parası biriktirirseniz maalesef hayallerinize yaklaşmak yerine uzaklaşırsınız. Ayrıca köşede duran para her zaman harcanır. Bu yüzden en mantıklısı ufak ufak da olsa döviz olarak para biriktirmek. Kardeşimle bir gün Japonya’ya gideriz diye üniversitedeyken 99 ₺’ye 3000 ¥ almıştık. Japonya’ya gittiğimizde o para yanımızdaydı ve yaklaşık 600₺ olmuştu. (Böyle olacağını bilseydim daha fazla para bozardım.) İnternet bankacılığınız varsa her ay ufak ufak döviz alıp köşeye atabilirsiniz. Şu sıralar Japon yeni de değer kaybettiği için dolar ya da Euro alabilirsiniz.
Erken Rezervasyon Yapmak
Japonya’da çoğu yer için en az bir ay öncesinden rezervasyon yapmanız gerekiyor. Son dakika plan yaparsanız her şey daha pahalıya geliyor ya da çoğu yer dolmuş oluyor. Ayrıca bazı tren biletleri ya da mekanlar yurt dışından satın aldığınızda indirimli geliyor. O yüzden önceden rezervasyon yaptırmak geziyi uyguna getirmek için önemli. Biz yaklaşık 8 ay öncesinden her şeyi halletmiştik. Açıkçası bizim gibi pimpirikli biri için o sekiz ay nasıl geçti tahmin bile edemezsiniz ama her şey oldukça uyguna gelmişti.
Airbnb’den Ev Kiralamak
Eğer bizim gibi uzun süre Japonya’da kalmak istiyorsanız (3 ay kadar kaldık) otel yerine Airbnb’den ev kiralamak oldukça uyguna geliyor. Japonya’da gördüğüm kadarıyla otellerde oda başına değil kişi başına ödeme yapıyorsunuz. Ayrıca her türlü hizmet için ekstra ödeme yapmanız gerekiyor. Televizyon (Japonya’da yerel kanallar dışındaki kanallar ücretli) yemek, çamaşırhane gibi. Bunun yerine mutfağı ve çamaşır makinası olan bir ev kiralamak daha mantıklı geliyor. En azında küçük bir odaya tıkılmıyorsunuz. Biz ev bakarken ne olacak alt tarafı yatmaya gideceğiz küçük olsa da sorun olmaz diyorduk ama geniş evlere alışınca küçücük bir alanda yaşamak bir süre sonra insanı bunaltıyor. Ayrıca bir evimizde Netflix ve Amazon Prime vardı (Türkçe dil desteği yoktu bilginiz olsun.) Gece cips yiyip Harry Potter izlemek paha biçilemezdi. Eğer Pimpirikli değilseniz (bizim gibi yani) güvenilir olsun şu olsun bu olsun demiyorsanız otellerden çok çok daha uyguna kalabilirsiniz. Airbnb ile ilgili ayrıntılı bilgi ve kaldığımız evleri ilerleyen günlerde paylaşacağım bakabilirsiniz.
Kredi Kartı İle Alışveriş Yapmak
Dolarınızı bozup peşin ödemek yerine vade farksız şekilde kredi kartıyla öderseniz paranız değer kazanmış olur. Bu arada zaten isteseniz bile banka kartıyla ödeme yapamıyorsunuz. Yurt dışı alışverişlerinde sanırım döviz farkından dolayı banka kartına izin vermiyor. Biz uçak biletini de banka kartıyla almayı başaramadık. Tüm bankaları denedim ama hiç biri ödemeye izin vermedi. Uçak biletimizi THY almıştık ve ödemeyi Ziraat bankası ile yapmıştık. Ziraat Bankası ile alınca uçak biletini 7 takside böldüler ve ödemeyi bir ay sonra başlattılar. Böylece gittiğimizde bile taksit ödemeye devam ettik ama dövizimizi bir anda bozmamız gerekmediği için paramız değer kazanırken uçak biletinin fiyatı düşmüş gibi oldu. Örnek verecek olursak uçak bileti 100₺ diyelim biz bunu on takside böldük. Uçak bileti aldığımızda elimizde 100$ olduğunu varsayalım. Dolarda o dönem 30₺ olsun. 3000₺ elimizde olmuş oluyor. Uçak biletinin ilk taksiti için 10₺ ödedikten sonra ikinci taksiti öderken dolar 32 oluyor böylece biz 1$ bozup ilk taksiti ödediğimizde bile 3168₺ değerindeki para cebimizde kalmış oluyor. 8 ayda doların yükselişi göz önüne alınca arada baya fark oldu hayliyle. Bu arada taksitlerinizin ödemesini kaçırıp faize bulaşmamınız tavsiye ederim. Takibini dikkatli yapın.:)
İndirimli Biletlerden Faydalanmak
Yolculukta sizi büyük bir masraftan kurtaracak en önemli şey indirimli biletler. Japonya’da yabancı ve yerli turistler için pek çok indirimli bilet satışı yapılıyor. Örneğin, Gurutto Pass (indirimli müze kartı), Osaka Pass (indirimli etkinlik bileti) gibi. Bu arada her indirimli bilet gerçekten avantajlı olmuyor onu söyleyeyim. Oturup gerçekten karlı olup olmadığını hesap etmeniz gerekiyor. Bazen indirimsiz halinden daha pahalıya gelebiliyor. Bizim başımıza geldi maalesef. Endişelenmeyin ilerleyen zamanlarda bu konu ile ilgili yazılar sayfamız olacak. Sizin için tek tek kar zarar hesabı yapacağız.
Yiyeceğini Evden Getirmek
Maalesef Japonya’da yeme içme biraz pahalı. Özellikle helal gıda arayışınız varsa size birazdan fazlaya patlayabilir. Bir valizini yemekle doldurup getirmek sizi yolculuğunuzda büyük bir masraftan kurtarır. Özellikle mutfaklı bir ev tutarsanız hazır çorba, tarhana gibi kolay hazırlanan yemekler bir kurtarıcı olabilir. Bu konuyu Japonya’ya giderken ne götürmeli başlığı altında ele almayı düşündüğümden ayrıntıya girmiyorum.
Gideceğin Zamanı Seçmek
Japonya’ya doğru zamanda gitmek tüm başlıklardan daha önemli. Yazın, sakura zamanı ve Japonların “Altın Hafta” dedikleri uzun tatil dönemlerinde indirimli biletlerin geçerlilik süreleri bitiyor. Turistlik mekanlar ağzına kadar doluyor ve fiyatlar bir anda artıyor. Biz şubat ve mayıs arası Japonya’daydık ve dönmeye yakın altın haftaya denk geldik. Metrolar, gezilecek yerler çok kalabalıktı. Sakura dönemine de denk geldiğimiz için Osaka Pass’da geçerli olan bir çok etkinliğe katılamadık. Japonya’da gezmek için en iyi dönem şubat-Mart ayı bence. Sakuralar henüz açmamış oluyor ama en azından etrafta çok fazla yabancı turist olmuyor ve o dönem çok turist olmadığı için pek çok indirim oluyor. Bu konuyla ilgili ayrıntılı bir yazı da gelecek.
Her Yere Yürüyerek Gitme
Gideceğiniz yere yürüyerek gitmek gerçekten büyük tasarruf sağlıyor çünkü ulaşım çok pahalı. Özellikle son zamanlarda yaşanan petrol krizi yüzünden Japonya’daki çoğu indirimli biletler ya kaldırıldı ya da fiyat artışına gidildi. Bu yüzden ayaklara kuvvet yürümek en iyisi. (İyi bir ayakkabı şart tabii.) Birbirine yakın mekanları seçip bir rota oluşturursanız bir anda çok yorulmuyorsunuz. Bir günde aralıksız 2 saat yürüdüğümüz olmuştu. Artık Google Haritalar yürüyerek 20 dakika dediğinde iyi yakınmış diyorduk. Tabii gezinin sonlarına doğru o enerji kalmamıştı ama olsun. Japonya gezimizin tamamında yaklaşık 557 km yürümüşüz. Bu da İstanbul’dan Kırıkkale’ye yürümek gibi diyebiliriz.
Turist Tuzağı Mekanlardan Kaçınmak
İnstagram’da gördüğünüz o popüler mekanlar gerçekte turist tuzaklarından başka bir şey değil. İnari Tapınağı’nı merak edip gitmek istemiştik ama gitmez olaydık. O kadar kalabalıktı ki ruhum daraldı. Yakındaki tezgahlardaki ürünler de pahalıydı. Ayrıca böyle kalabalık yerlerde çok fazla hırsız vakası yaşanmaya başlamış. Popüler mekanların giriş ücretleri de (tapınaklar, müzeler gibi) aynı şekilde pahalı. Özellikle İnstagram’da reklamı yapılan restoranlara gitmenizi tavsiye etmem. Ücretli reklam yapıldığı için hem fiyatlar pahalı hem de yemekler fiyata göre yeterince lezzetli değil. Gideceğiniz mekanın Google yorumlarına bakın ve ona göre karar verin. Bazen arada kalmış dükkanların yemekleri daha lezzetli olabiliyormuş. Açıkçası dışarda Türk döneri dışında hiç yemek yemedim. Maalesef helal gıda bulmak zor ve olanların fiyatları da gerçekten yüksek. Bu konu ile ilgili de bir yazı gelecek.
Uyguna Alışveriş Yapmak
Gelirken sevdikleriniz hediye almak isterseniz Daiso, Can Do gibi ne alırsa 100¥ dükkanlarını tercih etmenizi öneririm. Ayrıca manga ve teknolojik alet alacaksanız Bookoff gibi ikinci el mağazaları size büyük tasarruf sağlayacaktır. Vergisiz alışveriş yapan şubelerini tercih ederseniz çoğu teknolojik aletler Türkiye’deki fiyatlara göre yarı yarıya hatta bazen yarında daha fazla uyguna geliyor. Bu konuyla ilgili de ayrıntılı yazı gelecek.
Aklıma gelenler bu kadar. Başka da gelirse sonradan eklerim. Size tavsiyem ümidinizi asla kaybetmeyin. Bir yola girince ve emek verince ister Allah yardım ediyor deyin ister evren bir şekilde her şey yoluna giriyor. Sadece eğer babanızın bir holdingi yoksa biraz fedakarlık yapmanız gerekiyor. Kardeşimle Japonya’ya gitmek için gerekli parayı biriktirmemiz 7-8 yılımızı aldı. Bu yıllarda evden çok çıkmadık ve arkadaşlarımızla buluştuğumuzda genelde ya parkta oturduk ya da AVM’lerin yemek bölümlerinde sadece sohbet edip kalktık. Bizim şansımız sevgili babamın KYK borcumuzu ödemesi ve yaşam masraflarımızı karşılamasıydı. Buradan babama bir kalp gönderiyorum. Bu sayede kazandığımız tüm parayı biriktirebildik. Eğer asgari ücret aldığınız bir işiniz varsa para biriktirmeniz bizden daha kısa sürebilir. Kardeşimle geçim kaynağımız çevirmenlik olduğu için malum çeviri sektörü de para getirmediği için bizimki biraz uzunca sürdü. Hiç unutmuyorum bir kitabı çevirmemiz kardeşimle üç ayımızı almış ve o zaman aldığımız ücret bir kişin bir aylık asgari ücretinden azdı. Yani kısacası ümidinizi kaybetmeyin:) Ganbare…