
Natsume Soseki Hatıra Müzesi
Sonunda Japonya’da gezilecek mekanlar yazımızın ilkini yazıyorum. Nedense bir türlü elim gitmedi ama artık bu böyle olmaz dedim ve başlıyorum. Konuya girmeden önce içerik hakkında biraz bilgi vereyim. Yazımız üç bölümden oluşacak. Birinci bölümde mekanı tanıtacağım. İkinci bölümde o yer hakkındaki görüşlerimizi paylaşacağım. Üçüncü bölümde ise o bölgeyi gezmeye gidip sonrasında namaz yeri arayanlar için en yakın ibadethanenin yeri hakkında bilgi vereceğim. İbadethane kısmını sona koyuyorum ilginizi çekmezse o bölümü es geçebilirsiniz.:) En sona da gitmek isteyenler için harita ekliyorum. İşte başlıyoruz. İlk mekanımız Natsume Soseki Hatıra Müzesi. Kemerlerinizi bağlayın. Yolculuk başlıyor…
Natsume Soseki, benim çok sevdiğim ve çevirilerini yaptığım ünlü Japon yazarlarından biridir. Türkçeye pek çok kitabı çevrilmiştir. (Küçük Bey, Londra Kulesi, Ben Bir Kediyim…) Kendisi Shijuku’da doğmuş, büyümüş ve son günlerini de burada geçirmiş. Bu yüzden anıt müzede tam olarak Shinjiku’da. Yazarın son yıllarını geçirdiği “Soseki-Sanbo” olarak geçen bina II. Dünya Savaşı’nda yıkılınca 2017 yılında yıkılan binanın yerine bu müze inşa edilmiş. Binayı bulmak çok kolay çünkü yol boyunca tabelalar ve farklı yerlere işlenmiş kedi motifleri size yol gösteriyor. (“Ben Bir Kediyim” eserine istinaden kedi motifi Soseki ile bağdaşmış.)
Giriş ücreti 300 yen. Biz Grutto Pass aldığımız için ücretsiz girdik. Girişte Kafede kullanabileceğiz bir indirim kuponu da veriyorlar. İkinci katta Soseki’nin edebi toplantılar yaptığı “Soseki-Sanbo”daki çalışma odasının ve verandasının bir kopyası inşa edilmiş. Ayrıca verandaya Soseki balmumu heykeli konulmuş. Soseki evinin verandasında oturmayı çok seviyormuş. Balmumu heykel dışardan da görüldüğünden sanki gelenleri karşılıyormuş gibi duruyor. Aşağıda yazarın örnek alınan evi ve inşa edilen evin görsellerini koyuyorum. Vazoların yerine kadar birebir aynısını yapmışlar. Tebrik ediyorum doğrusu. Başarılı bir işçilik çıkarılmış.
Sergi salonunda Soseki’nin el yazmaları, mektuplar ve ona ait bazı eşyalar sergileniyor. Giriş kısmında Soseki’nin hayatı hakkında bilgilerin olduğu posterler bulunuyor. Posterle maalesef Japonca. Eğer Japoncanız iyi değilse sadece fotoğraflara bakıp tahmin yürütebilirsiniz. Bu alanda fotoğraf çekmek de yasak. Biz yazıyı fark etmeyip çektiğimiz için bir ikaz yedik. Müzenin bir de kafesi ve kütüphanesi bulunuyor. Kütüphanede Soseki’nin eserleri başta olmak üzere Soseki hakkında bilgi içeren toplamda 3500 eser bulunuyor. Kitap kafesinde de bir şeyler içerken Soseki’nin kitaplarından okuyabiliyorsunuz.
Müzenin arkasında ufak bir bahçe de bulunuyor. Bahçede bulunan kedi anıt mezarı (Nekozuka), 1920 yılında, “Ben Bir Kediyim”e model olan Soseki’nin kedisinin ölümünün 13. yıl dönümünde inşa edilen ve hava saldırısında hasar gören yapının yeniden inşa edilmiş halidir.
Bahçenin girişinde Soseki’nin bir büstü de bulunuyor. Biraz dinlenmek isterseniz bahçe de oturabilirsiniz. Unutmadan bir de hediyelik eşya bölümü bulunuyor oradan Soseki’nin el yazmalarının bir kopyasını, kartpostal, çanta ve benzeri pek çok şeyi hatıra olarak alabilirsiniz.
Müze bizim gibi Soseki hayranları için gerçekten tatmin ediciydi. Soseki’yle fotoğraf çekilip eserlerine hayat verdiği çalışma odasını inceledik. Tüm bunlar bizi çok heyecanlandırdı ve sanki hayatının bir kısmına dahil olmuşuz gibi hissettirdi. Bizim için güzel bir deneyimdi. Müzeye giden yol bile çok tatlıydı. Hatıra olarak da pek çok şey aldık. (Muhtemelen kullanmaya kıyamayacağım ama neyse.) Aşağıya aldıklarımızı ekliyorum. İlk baştakiler defter, diğerleri kartpostal. Müzenin sitesinden hediyelik eşyalara ve fiyatlarına ulaşabilirsiniz. Maalesef sonrasında arkadaşımla buluşacağımız için kafesine girmedik ama ortam çayını alıp biraz sessizlik arayan biri için mükemmeldi. Japonlara yönelik bir müze olduğundan İngilizce dil desteği yoktu ama iyi yanı hiç turist de yoktu. (Japonya’yı biraz gezerseniz bir süre sonra siz de turistlerden rahatsız olmaya başlayacaksınız. Turistlerin uğramadığı mekanlarda halk daha dost canlısı ve turistlere karşı daha meraklı. İlgi odağı siz olabiliyorsunuz. Bizim gibi konuşma pratiği yapmak istiyorsanız harika bir fırsat.) Eğer Soseki’yi tanımıyorsanız ya da Japon edebiyatı ilginizi çok çekmiyorsa müze size sıkıcı gelebilir şimdiden söylemesi. Youtube için video koyacaktım ama doğru düzgün çekim yapamamışım. (Mutlu olduğumda ve keyifli vakit geçirdiğimde fotoğraf çekmeyi unutuyorum. Anı yaşamayı seviyorum. O yüzden pek fotoğraf yok maalesef.) Sadece sosyal medya hesabımız için çektiğim bir kaç küçük videodan kolaj yaptım. Sosyal medya hesabımızdan bakabilirsiniz.
Müzenin web sitesine ulaşmak için Tıklayınız.
En yakın İbadethane “Masjid Al Ikhlas Kabukicho”dur. Müzeyi gezerken namaz vakti girmediği için uğramadım ama biraz ara sokakta bir yere benziyor bilginiz olsun. Açıkçası ben olsam tek gitmeye biraz korkabilirdim.
